Dolar/TL’de Bir İlk Yaşandı! Mahfi Eğilmez “Bu Kez Tam Tersi Oldu” Sözleriyle Anlattı

Bayram öncesinde Dolar/TL'de başlayan yükseliş hala devam ediyor. Ünlü iktisatçı ve akademisyen Mahfi Eğilmez, normal koşullarda bayramdan hemen önce ve bayram sırasında kurun düştüğünü ancak bu kez tam tersi bir durum yaşandığını anlattı. Eğilmez'in paylaştığı on günlük grafikte de Dolar/TL kurunun yükselişine devam ettiği net bir şekilde görülüyor.

Peki bu yükselişin nedeni ne? Dr. Mahfi Eğilmez'in kendi adını taşıyan blogunda bugün bu sorunun yanıtını verdi.

"NORMAL KOŞULLARIN DIŞINDA GELİŞMELER OLDU"

"Normal koşullarda bayramların öncesinde ve bayram sırasında kur düşer. Çünkü bayramda, tatile gitmek ya da kurban kesmek isteyen ve o nedenle Türk Lirası ihtiyacı olan insanlar ellerindeki veya banka hesaplarındaki dövizleri bozdururlar. Bayram sonrasında ise bu kez söz konusu Türk Liralarını ellerine geçirenler döviz talebinde bulunur ve kur yeniden yükselir. Normal koşullarda olan budur. Bu kez tam tersi oldu. USD/TL kuru düşmek bir yana yükselmeye başladı. Demek ki normal koşulların dışında gelişmeler oldu" diyen Eğilmez, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye birkaç aydır carry trade denilen bir olgunun etkisinde bulunuyor. Yurtdışından düşük faizle kaynak bulup gelen fonlar burada dövizleri 1 USD = 32 TL kuruyla Türk Lirasına çevirip kısa vadeli (1 ay ile 3 ay arası) TL mevduat açıyorlar ya da devlet tahvili alıyorlar. Bu mevduatlarına alış satış farkları ve vergiler düşüldükten sonra yıllık kabaca yüzde 40 net (aylık yüzde 3,75, üç aylık 11,25) faiz alıyorlar. Gerçek enflasyonun, açıklanan enflasyonun çok üzerinde olduğunu kabul ettiğimizde bu faizin, hem bugünkü hem de gelecekteki enflasyona göre negatif reel faiz konumunda bulunduğunu söyleyebiliyoruz.

Buna karşılık eğer kur bu düzeyde kalırsa vade sonunda elde edilen Türk Lirası faizi ve anaparayı dolara çevirince bu faiz aşağı yukarı dolar faizine dönüşüyor. Dolar mevduatına bu kadar kısa vadede bu kadar yüksek faiz dünyanın hiçbir yerinde bulmak mümkün değil. Benzer işi banka kasalarında, evlerindeki kasada döviz saklayanlar da yapıyor.

Onlar da aynı şekilde dolar bozdurup Türk Lirası mevduat açıyor ve vade sonunda faizi alıp tekrar dövize döndüğünde aynı şekilde dolar faizi kazanmış oluyor. Hükümet, bu gelişmeye ses çıkarmıyor, hatta destekliyor. Çünkü bu sayede kur yükselmiyor, enflasyonun kurdan etkilenmesi bastırılmış oluyor, bankalar ellerine geçen dövizleri Merkez Bankası’na satıyor ve böyle Merkez Bankası’nın rezervleri hızla artıyor. Bu yöntemin en büyük riski kurun yükselmesi ve Türk Lirasına para yatıranların vade sonunda alacağı faizle, kurda çıkacak kaybı karşılayamaması.

"TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPILMA ZAMANI GÖRÜŞÜ ETKİLİ OLDU"

Yabancıların, Türkiye’ye carry trade çerçevesinde para getirmesinde birkaç önemli yatırım bankasının Türkiye hakkında verdiği “Türkiye’ye yatırım yapılma zamanı” görüşü etkili oldu. Yabancılar buraya para getirdiler, Türkler de dövizlerini bozdurup Türk Lirası mevduata ve/veya devlet tahvillerine yöneldiler, bunun sonucunda Türk Lirasına talep artarken dövize talep düştü. Bu aşamada ekonominin en temel kanunu işlemeye başladı ve Türk Lirası, yabancı paralara karşı değer kazandı. Aslında Merkez Bankası bir yandan da ihracatçıyı korumaya çabalamasa kur daha da aşağıya gidecekti.

Bayram öncesi yaşanan ve kuru yukarı iten ilk gelişme buydu.

CITIBANK BAYRAMDAN BİRKAÇ GÜN ÖNCE YATIRIM TAVSİYESİNİ KALDIRDI

Bayramdan birkaç gün önce Citibank, yatırımcılara verdiği Türkiye’ye yatırım tavsiyesini kaldırdı. Bu gelişmeyle birlikte TL varlıklardan yavaş da olsa bir çıkış başladı ve kur da hafif hafif yükselmeye yöneldi. Bayram öncesi yaşanan ve kuru yukarı iten ilk gelişme buydu. Cumartesi günü de Cumhurbaşkanı, bir soru üzerine şöyle bir cümle kurdu: “Bütün mesele yine geliyor, faiz olayına dayanıyor. İnşallah faizde atacağımız adımlarla enflasyonu son çeyrekte çok daha olumlu bir konuma taşımış olacağız.” Bu sözler piyasada sonbaharda faiz indirimine gidileceği şeklinde anlaşıldı. Çünkü daha önce enflasyonun nedeninin faiz olarak gösterilmesi söz konusu olmuş ve faiz indirimlerine gidilmişti. Kurun yukarıya gitmesinin ardındaki ikinci neden budur. Böylece öteden beri kulaktan kulağa fısıldanan “Eylül Beklentisi” açık açık konuşulur oldu. Faizin düşürülmesi kuşkusuz bu yolla elde edilecek kazancı düşüreceği için alınan yüksek riske değip değmeyeceği tartışmasını gündeme getiriyor. Ne var ki yukarıda anlattığım mekanizmayla dolar faizine dönüşen Türk Lirası mevduat faizinin de uzun süre bu şekilde devam etmesi mümkün değil.

Mahfi Eğilmez

"NE KADAR GECİKİRSEK O KADAR FAZLA FAİZ ÖDERİZ"

Enflasyon sorunu bugün geldiğimiz aşamada ne yazık ki tek başına faizle hatta onu da kapsayan ekonomik önlemlerle çözülebilir bir sorun olmaktan çıkmış durumda. Bu sorunun çözümü geleceğe ilişkin olumlu beklentiler yaratabilmekte. Türkiye, 2001 krizinden sonra, yüksek enflasyon sorununu geleceğe ilişkin olumlu beklentiler yaratarak çözmüştü. Çözüm bu şekilde gelince büyüme de olumsuz etkilenmemişti. O dönemde beklentileri düzeltmek için yapılan şeyler bankacılık reformu, kamu mali disiplininin sağlanması (bütçe açığının düşürülmesi), AB ile tam üyelik müzakeresine girilmesiydi. Bugün, çok daha kapsamlı yapısal reformlara o günkünden çok daha fazla ihtiyaç var. Ne kadar gecikirsek o kadar fazla faiz öderiz."

ALTINDA DİKKAT ÇEKEN YÜKSELİŞ

Öte yandan 'güvenli liman' altında da yükseliş meydana geldi. Bayram haftasında düşüş seyrinde hareket eden altın fiyatları yeni güne yükselişle başladı. Altının ons fiyatı, 2 bin 321 dolardan işlem görüyor. Altının gramı, 2 bin 447 lira seviyesinde işlem görüyor.

Çeyrek altın 4 bin lira, Cumhuriyet altını ise 15 bin 950 liradan işlem görüyor. Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine başlayacağına dair beklentilerin güçlenmesine rağmen belirsizliğini koruyor.

Analistler, ABD'de açıklanan son verilerin enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının etkisini gösterdiğini belirtiyor. Bu durum, altın fiyatlarının yükselişini sınırlayabilir.

Ancak gelecek dönemde açıklanacak makroekonomik veriler yakından takip edilecek.

Eğer veriler ekonomide yavaşlama sinyalleri vermeye devam ederse, bu durum altına olan ilgiyi artırabilir ve fiyatların yükselmesine yol açabilir.